Hürrem Lütfi'ye hem Hatice hem de Şah-ı İbrahim'i sevdiğini anlatmıştı.
Gece Şah-ı Lütfi'yi bekliyordu. Lütfi eve dönüp Şah-ı ile görüşünce Hürrem'in söz hatırladı.
Süleyman balkonda Bali bey ile konuşuyor. Mihrima geldi. Mihrima Cihangir ile birlikte Edirne'deki Hürrem'e ziyaret etmesi istiyor. Öyle yalvardı ki Süleyman kabul etti. Bali bey'nin muhafız olmak şartıyla.
Edirne'de Hürrem Rüstem ile konuşuyor. Şah-ı Hürrem'i öldürmek istediğini, Rüstem'de iki seçme kaldığını, sonunda Hürrem'in hizmete kalmasını seçtiğini anlattı Rüstem. Yine de Hürrem çok dargın. Rüstem her şeyi anlatmaktan sonra Hürrem'in kararı bekliyor, "Karar sizin." diye.
Çarşıda Şeker ağa tavukçu ile konuşurken tavukçu düştü. Vebadan ölmüş.
Süleyman toplantıda. Hekim Moş efendi gelip Mustafa paşa'nın ölmesini söyledi. Bir husus daha varmış. Şehirde veba arttığını söyledi. Hekim şehzadeler hanım sultanlar saraydan ayrılmalar tavsiye etti. Mesela Edirne'de kalmalarda fayda var dedi. Süleyman kabul etmedi.
Mercan koridorda biri ile konuşuyordu. Şeker dönüp haber getirdi.
Mihrima yolda. Su içmek için biraz mola verip Bali bey ile konuştu. O zaman gelenler vardı. Rüstem paşa'ydı. Rüstem "Hayır ola, Malkoçoğlu, yolculuk nereye böyle?" diyerek biraz laf etti. Mihrima ile görüştü de ayrılacakken "bu kadar asker Mihrima sultanımız korumak için az değil mi?" diye katılmaya tavsiye etti de Bali bey izin vermedi.
Süleyman yalnız düşünüyor. Şah-ı geldi. Mirhima'nın evlilik konusunda sohbet ettiler. Ayaz paşa Süleyman'a Mihrima için Rüstem paşa'yı tavsiye etmiş. Şah-ı münasip görmedi.
Ayaz, Lütfi ve Hüsrev toplantı odasında sohbet ediyor. Ayaz'ıya karşı damat paşaları yani Lütfi ve Hüsrev. Karşıtlık var elbette.
Koridirda Mercan ile Şah-ı konuşuyor. Mercan Edirne'ye giden sadece Rüstem değil Lütfi de gittiğini söyledi. Gizli buluşma olduğuna göre bir şey vardır arkasında. Şah-ı Mercan'a Rüstem'i takip etmesini onun ne yaptığını bilgi almasını istedi.
Hürrem ile Fahriye konuşuyor.
Fahriye "Rüstem paşa neler söyledi? Onca yol boşuna gelmişti herhalde." diye sordu. Hürrem "Rüstem paşa'nın büyük hayallar var, Fahriye. Bunu ben bile tahmin edemezdim." diyerek anlattı. "Mihrima'la evlenmek istiyor. Belli ki uzun zamandır düşündüğü bir şey bu." Fahriye "Siz ne cevap verdiniz, sultanım? Buna müsaade edecek misiniz?" Hürrem "Bunu düşüneceğim, Fahriye. Düşünmeli yalnızca ben değilim. Hünkarımızın da vaziyetin haberi var."
Hatice, Şah-ı ve Nigar konuşuyor. Hatice "Mihrima asla Rüstem paşa ile evlenmeyecektir." Şah-ı "Sen de Hüsrev paşa ile evlenmek istememiştin. Zaten evlendin, öyle değil mi?"
Edirne'de Mihrima ve Çihangir Hürrem ile görüştü.
Lütfi eve döndüğünde Şah-ı ile görüştü. Şah-ı Lütfi'nin Edirne'ye gitmesini bildiğini söyledi. Ve Hürrem ile neler konuştuğunu merak etti. Lütfi'ye göre Hürrem payıtahta dönmesi için ondan destek istemiş. Karşılık için Hürrem Lütfi'yi vezir-i azamına tayin ettirmek için çaba göstermesini söylemiş. Hürrem onu Şah-ı'dan kurtarmaya da çalşacakmış.
Rüstem ile Nigar sofrada. Nigar "Mihrima sultan'ın talip olmuşsun. Hünkarımız zinhar vermez kızını sana." Rüstem "Madem öyle düşünüyorsun, ne bu talaşın, hatun?" Nigar "Asla yapamazsın bunu. Beni bu şekilde hayatından çıkarmanı müsaade etmeyeceğim." Rüstem "Sen zaten benim hayatım değilsin. Geç içeri, beni yalnız bırak."
Şah-ı Lüfti'ye sormaya devam ediyor. Lütfi "Madem duymak istiyorsunuz. Lütfi "Hürrem sultan benden kurtulmak istediğini söyledi." "Aynı yatakta uyanmıyalı yıllar oldu." Şah-ı "Aramızda nifak sokmaya çalışıyor. Bu oyna gelirse kazanan Hürrem olacak. Bunu mu istiyorsunuz?" Lütfi divandan kalkıp "Ben ne istediğini biliyorum, sultanım. Eğer Hürrem sultan'ın kaybetmesini istiyorsanız vezir-i azam olmam şart." Şah-ı "İstediğini alacaksınız, paşam."
Süleyman üç şehzadelerle sofrada. Bayezid Mihrima ve Cihangir dönerken Hürrem de dönüğ dönmeyeceğini sorduğunda Süleyman sevimsizlikten sofradan kalkıp balkona çıktı. Afife hatun ona valideyi çocuklardan ayrılması günah olduğunu söyledi. Süleyman "Hürrem sadece evlatların anası değil aynı zamanda benim nikahlı karısı." diyerek razı olmadı.
Hürrem ile Mihrima. Konu Mihrima'nın evlenmesinden bahsettince Hürrem susup oturdu.
Manisa'da Mustafa ile Yahya. Korsan Dagama'yı yakalamasını karar verdi. Ama Yahya itiraz etti, Süleyman'dan müsaade almadan yapamaz diye. Fakat Mustafa ikna edilmedi.
Mahidevran Ayşe'yi çağırıp onu azarladı. Ayşe Lumeysa iş çeviriyor diye bahane etti de Mahidevran kulak asmadı. Fidan da Ayşe'ye katıldı da Mahidevran'ı değiştiremedi. Lumeysa bunu kapının arkasında pis pis gülerek duyuyordu.
Lütfi ve Hüsrev Süleyman ile konuşuyor. Lütfi Süleyman'ın emriyle odadan çıkarken Rüsem geldi. Lütfi ona uyarmayacakken Rüstem içeriye çağırıldı.
Süleyman Hüsrev ile konuşuyor. Hatice ile mutlulukla yaşayıp yaşamadığını sordu Süleyman. Hüsrev "Şükürler olsun, hünkarım. Afiyetteler." demeliydi. Rüstem geldi. Ona göre Edirne vebadan emin olamadığını söyledi. Hürrem'ler daha emin yerine göçürmesinde münasip gördüğünü söyledi.
Ayaz ile Şah-ı görüşüyor. Ortalarında perde. Şah-ı Mihrima meselesini merak etti. Ayaz "Sultanım, Rüstem hünkarımıza damat olursa en fazla divana girer. Benim yönettiğim divana." Şah-ı "Hürrem sultan yönettiği diyecektin herhalde." diyerek ona iki seçimden karar vermesini tehdit etti.
Bali bey Mihrima ve Cihangir'i paytahta götürmeden önce Hürrem'le görüştü. Hürrem teşekkür etti. Hürrem ona Mihrima arasında bilmediği vaziyet var mı diye sordu da Bali bey olmamasını söyledi. Hürrem Bali bey'nin hiç Mihrima'yı sevmediğini öğrenince şaşakaldı.
Rüstem Süleyman'ın önünden çıkınca koridorda Mercan ve Şah-ı ile görüştü.
Mihrima ve Cihangir Hürrem ile veda etti. Hürrem Mihrima'ya Süleyman'a yazılan mektup verdi. Sonra Mihrima ile yalnız konuşmak istedi. Hürrem onu evlendireceğini söyleyince Mihrima Bali bey ile evlendireceğini düşündü. Ama Hürrem onu Rüsem paşa ile evlendireceğini söyledi. Hürrem "Bu karar değil sadece düşünce." Mihrima "Zinhar Rüstem paşa ile evlenmem." Hürrem "Bu sadece benim düşünce değil, hünkarımız da haber var. Bugün değilse yarın karar verilecek." Mihrima "Hayır, iki cihan bir araya gelirse de hayır." Hürrem "Bali bey'i unut, Mihrima."
Ayaz Rüstem'i çağırdı. Ayaz ona Diyarbakır'a gitmesini söyledi. "Diyarbakır'a git, makamına boş bırakma."
Aarabaya binerken balkondaki Hürrem'e baktı Mihrima. Çok dargındı Mihrima. Yola çıktılar.
Süleyman Ebussuud efendi'ye ziyaret etti.
Başık efendi adlı bir delikanlı medresede vaaz ederken girişe asker geldi. Ebussuud efendi'nin emriyle onu götürmeye gelmiş. Başık efendi peşine taktı. Ama Süleyman Ebussuud efendi'ye ziyarette olduğuna göre Süleyman'ın önüne götürdü. Başık kendisi doğrusu yaptığını anlattığına rağmen Süleyman münasip görmedi. Ona memleket Aksaray'a dönmesini söyledi.
Payıtahta dönen yolculukta Mihrima arabayı durdurdu. Sadece hava almak istediğini söyledi de öyle görünmedi. Perişan olmuş. Bali bey ile konuştu. Mihrima "Malkoçoğlu, beni evlendirmek istiyorlar. Validemiznde hünkarımızında karar böyle. Rüstem paşa ile evlendirecek beni." Bali bey "Rüstem paşa mı?" Mihrima "Düşüncesi bile korkunç. Ne olur beni yardım et."
Ayaz paşa'nın önünde kadınlar dans ediyor. Onların birini merak etti Ayaz paşa.
Şah-ı ile Nigar. Yarın Rüstem Diyarbakır'a gidecekmiş. Şah-ı "Rüstem'le Diyarbakır'a gideceksin. Onu asla yalnız bırakma. Rahat rahat ortalarda dolaşmasını istemiyorum." Nigar çıkar çıkmaz Lütfi döndü. Lütfi "Zira Hürrem sultan ve Rüstem paşa'nın yok olmasını istiyorsanız Ayaz paşa'nın azli şart. Bu yüce devletin vezir-i azam ben olmalıyım." Şah-ı "Sabırlı ol, paşa. Onca yıl bekledin. Biraz daha bekle."
Mihrima Süleyman'a geldi. Gelirken Rüstem arkadan bakıyordu. Mihrima ona Hürrem'in mektup verdi. Sonra bir şey soracak gibiydi ama hayırlı geceler diyerek çıktı. Kapının dışında Rüstem bekliyordu. Diyarbakır'a gitmeden önce konuşmak istemiş. Ama Mihrima "Yolun açık olsun." deyince gidiyordu. Rüstem ona ses verdi. "Kaderimizde ne yazıyorsa onu yaşamaya mecburuz." Mihrima "Boşuna beslenme, paşa. Seninle asla evlenmem."
Süleyman Hürrem'in mektup okuyor.
Ayaz paşa o kızı yatak odasına götürdü. Ama sabah bu kız vebadan öldüğünü bulundu.
Hatice ile Şah-ı kahvaltıda. Şah-ı Süleyman'ın Hatice ile Hüsrev ilişkisini şüphelendiğini söyledi. Hatice biraz dargındı. "Beni göndermek istiyorsun." Aniden Süleyman geldi. Süleyman "Sen ne yapıyorsun burada, Hatice?" Hatice "Hünkarım ben ziya..." Süleyman "Bana yalan söyleme. Lüfti paşa kendi sarayına hiç gitmediğini söyledi. Sen artık evli sultansın. Derhal hazırını yap sarayına git." Ama Hatice ret etti.
Edirne'deki Hürrem'e Moş efendi geldi. Görüştü. Ortalarında perde. Hürrem "Hoş geldiniz Moş efendi, hayır ola, hangi rüzgar attı buraya?" Moş efendi Süleyman'ın emriyle tetkik istedi.
Koridorda Mihrima ile Esmah karşılaştı. Mihrima ona Bali beyle birlikte Edirne'ye gittiğini söyledi. Ama Esmah daha iyi biliyordu. Mihrima Rüstem paşa ile evlenecektiğini. "Kime niyet kime kısmet."
Edirne'deki ahırda ağalardan biri öldü. Moş efendi çağırıldı. Moş efendi herkes uzaklaştırdıktan sonra maske ve eldiven takıp cesete yaklaşıp inceledi. Vücütte çürükler bulundu. Veba olduğunu belli. Moş efendi hemen Hürrem'e haber verdi. Bursa'ya gidip orada kalmasını tavsiye etti. Bursa'da kalmak Mahidevran ile aynı sarayda kalmak demektir. Hürrem "Anlıyorum, Moş efendi, ancak hiç bir yere gitmiyorum."
Ayaz paşa Şah-ı'nın saraya geldi de Şah-ı müsait değilmiş. Onunla görüşmeden çıktı.
Süleyman'a Mercan haber verdi. Ayaz paşa vebayla yakalanmış.
Şehzade Mustafa ve Yahya Avrupalı kıyafetle korsan Dagama'nın gemiye gidip Dgama ile görüştü. Mustafa rehine olan çocuğunu görmek istedi. Dagama çocuğunu götürünce Mustafa çocuğu alacaktı ama Dagama izin vermedi. Mustafa denizdeki Osmanlı gemiler gösterdi. Mustafa ve Yahya Avrupalı kıyafetini atıp Türk olduğunu ortaya çıkardı. Cenk başladı.
Barbaros Mahidevran'a geldi. Mahidevran Mustafa'nın korsanda rehine olan çocuğu kurtalmaya İzmir'e gitmesini söyledi. Barbaros Süleyman'ın emriyle geldiğini açıkladı.
Gece Mihrima'nın dairesine Şah-ı geldi. Rüstem meselesine merak etti Şah-ı. Mihrima asla Rüstem paşa ile evlenmemesini öğrendi.
Şah-ı Süleyman'a geldi. Mihriman'ın yanında geldiğini söyledi. "Anlaşılan o ki evlenmek istemiyor." dedi. Süleyman "Acelesi yok, düşünsün." Süleyman sıkıntı içinde olduğunu görünüyor. Hürrem Edirne'de, evlatlar üzülüyor, Hatice kocasıyla oturmuyor, Mustafa kötülük yapıyor, şehirde veba artıyor diye. Süleyman hekimler onu vebadan şüphelendiğini söyledi.
Sabah divan toplantısında Ayaz paşa yok. Süleyman durumunu sordu. Lütfi'ye göre dedikodu doğru çıkmış, hekimler söylediğine göre paşamız muhtemelen veba. Moş efendi geldi. Süleyman Moş efendiyle yalnız görüştü.
İzmir'de Mustafa rehine çocuğunu geri alıp babası Hasan efendi'ne götürdü. Çarşıdaki herkes bayıldılar. Mustafa vaadını tuttu.
Mustafa saraya dönüp Mahidevran'a geldi. Barbaros ile de görüştü.
Edirne'de Fahriye Hürrem'i ikna etmeye çalışıyor.
Barbaros ile Mustafa. Barbaros Mustafa'nın yaptıklar çok tehlikeli olduğunu söyledi. "İşte buradayım. gördüğün gibi karşıdayım." dedi Mustafa. Barbaros Süleyman'ın emriyle geldiğini anlattı. Mustafa "Nasıl olur, ben hünkarımıza mektup yazdı da cevap vermedi." Belki de mektup mani olmuş. Mustafa'nın çevresinde düşmanlar çok. Onlar Mustafa'nın hatasına bekliyor. Zaten Mustafa hata yapmış. Hiç kimse Süleyman ya da Barbaros'dan izin almadan kadırga inşa etmez.
Gece Edirne sarayına Süleyman geldi. Bursa'ya gitmesini emir verdi de gitmemesini kınadı. Hürrem sevgilisinden ayrılmak hastalıkta dan kötü. Hastalıktan değil ayrılıktan öleyim dedi Hürrem.
Hatice, Şah-ı ve Gülfem sohbet ediyor. Mercan geldi. Süleyman'ın birkaç gün saraydan ayrılacağını söyledi. Nereye gittiğini kimse bilmiyormuş.
Ayaz paşa vebadan ölmiş.
Süleyman divan toplantısında. Ayaz paşa'nın ölüm haberi hala gelmedi. Bali bey haber getirdi. Vezir-i azam Ayaz paşa hak rahmetine kavuşmuşlar, yani ölmüş. Boş olan vezir-i azama Lütfi paşa tayin edildi.
Hareme Hürrem döndü. Sümbül ağa bayıldı. Hürrem haremdeki kızlarla görüştü. Sonra koridorda Şah-ı ile de karşılaştı. Hürrem tekrar eskisi gibi olmak istedi de Şah-ı "Sen yokken çok şey değişti. Mesela Ayaz paşa hak rahmetine kavuştu. Lütfi paşa vezir-i azam tayin edildi." dedi.
Muhteşem Yüzyıl (Star TV)
ガラタ塔と連絡線 (イスタンブル)
